Mobilet’te yeriniz hazır

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sosyal keşif, planlama ve paylaşım platformu Mobilet, Türkiye’nin pek çok ilinde katılımcıları kültürel, sosyal ve sportif etkinliklerle buluşturmayı sürdürüyor. “Mobilet’te Yerin Hazır!” mottosu ve yenilenen yüzüyle kullanıcılarının sosyal yaşamlarına açılan kapı olmaya devam eden Mobilet; sezonun en yeni tiyatro oyunları ile Ankara, İstanbul ve İzmir’de tiyatro tutkunlarını ağırlamaya hazırlanıyor.

Kolay ve hızlı bilet satın almanın yanı sıra kullanıcıların tüm keşif, sosyal etkileşim ve paylaşım deneyimini tek bir platform üzerinden yaşayabilmelerine olanak vererek yalnızca bilet satın alma değil bir sosyal paylaşım platformu da olan Mobilet’te tiyatro sezonu boyunca yeriniz hazır! Yenilenen yüzü ve “Mobilet’te Yerin Hazır!” mottosuyla kullanıcılarını kültürel, sosyal ve sportif etkinliklerle buluşturmayı sürdüren Mobilet’in Ankara, İstanbul ve İzmir’de gerçekleşecek ve tiyatro tutkunları için gerçek bir şölene dönüşecek sezonun en yeni oyunlarından bazıları şu şekilde;

Çağlar Çorumlu hem yönetiyor hem de oynuyor

Fransız yazar Fred Radix’nin Paris tiyatrolarının, seyirci arasına karışarak doğru zamanda alkışlatmakla görevli şakşakçılar sayesinde başarı kazandığı 1800’lü yılları anlattığı “Şakşakçılar” TiyatrOPS yapımıyla seyircinin karşısına çıkıyor. Gülce Ünlü’nün çevirisi, Emrah Eren’in proje danışmanlığıyla hayata geçirilen oyunda Çağlar Çorumlu hem yönetmen koltuğunda oturuyor hem de başrolü üstleniyor. Seyircinin de katılımıyla müzik ve mizah dolu bir serüvene dönüşen ve Kasım ayı İstanbul gösterimlerinin biletlerinin tamamı tükenen “Şakşakçılar” 29 Kasım Çarşamba akşamı Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu’nda İzmirli tiyatro izleyicilerinin karşısında olacak.

Ankara Devinim Tiyatrosu’ndan izleme deneyiminin sınırlarını zorlayan yeni yapımlar
Ankaralı tiyatro severlere farklı bir deneyim yaşatmak hedefiyle 2010 yılında kurulan Ankara Devinim Tiyatrosu, 2023-2024 tiyatro sezonuna da iddialı yapımlarla merhaba diyor.
Kendi alanında ünlü ve yetenekli bir keman ustası olan Âdem’in keman atölyesinde elini makineye kaptırarak sağ kolunu kaybetmesi ve yapılan kol nakli sonrasında yeni hayatına uyum sağlamaya başlarken zihninde ve hislerinde farklı değişimler geçirmesini anlatan “ZORBA” oyunu prömiyer gösterimi ile 12 Aralık Salı akşamı prömiyer gösterimi ile Cermodern sahnesinde olacak.
Tek dertleri yaşam standartlarını korumak olan burjuva aile Bay ve Bayan K’nın hayatı Bay K’nın doğum gününde evlerine gelen ve onlara bu düzenlerini korumaları karşılığında arkadaşlarını, komşularını ihbar etmek zorunda olduklarını söyleyen Ajan tarafından hiç beklenmedik bir şekilde değişecektir. Bertolt Brecht’in “Bay Keuner’in Öyküleri”nden hareketle Ahmet Yapar tarafından özgün olarak tasarlanan ve burjuvaların acıklı komedisine odaklanan Ankara Devinim Tiyatrosu yapımı “Onların Çağı” ilk gösterimi ile 4 Aralık Pazartesi akşamı Çankaya Yılmaz Güney Sahnesi, 14 Aralık Perşembe ve 26 Aralık Salı akşamları Cermodern’de tiyatro severlerle buluşacak.

Aysa Prodüksiyon’dan iki yeni oyun “Bir Halk Düşmanı” ve “Üç Eksi Bir”

Kentin yegâne gelir kaynağı olan kaplıcalarla ilgili araştırmasından şüphelerini haklı çıkartan bir sonuç alan Dr. Stockman’ın mücadelesini anlatan “Bir Halk Düşmanı” Aysa Prodüksiyon yapımıyla sezon boyunca izleyicilerin karşısında olmaya hazırlanıyor. Norveçli oyun yazarı ve şair Henrik Ibsen tarafından kaleme alınan ve gülmece ile dram öğelerini bir arada içinde barındıran “Bir Halk Düşmanı” Yılmaz Onay çevirisi ve duayen tiyatro sanatçısı Rutkay Aziz’in yönetmenliğinde 10 Kasım Cuma akşamı Trump Sahne, 14 Kasım Salı akşamı Narlıdere AKM – Gürdal Tosun Tiyatro Salonu, 18 Kasım Cumartesi akşamı Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi, 19 Kasım Pazar akşamı Mall of İstanbul Moi Sahne, 23 Kasım Perşembe akşamı Kozyatağı Kültür Merkezi, 30 Kasım Perşembe akşamı Yunus Emre Kültür Merkezi, 6 Aralık Çarşamba akşamı Duru Tiyatro Ataşehir, 7 Aralık Perşembe akşamı Trump Sahne ve 9 Aralık Cumartesi akşamı Avcılar Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’nde izleyicilerin karşısında olacak.

 

İzleyicisine “Sevdiğimiz biri hayatımızdan çıktığında bizden eksilen sadece onun varlığı mıdır?”,
“Yoksa giden yanında kendisinden fazlasını götürür mü?” sorularının cevabını aratan “Üç Eksi Bir” oyununda başrolleri deneyimli oyuncular Devrim Yakut ile Altuğ Görgün paylaşıyor. Nermin Yıldırım tarafından kaleme alınan ve yönetmenliğini Altuğ Görgü ile Feri Baycu Güler’in birlikte üstlendiği “Üç Eksi Bir” 21 Kasım Salı akşamı İzmir Sanat Merkezi’nde tiyatro severlerin karşısına çıkacak.

 

Art 12’nin ilk projesi “Cırcır Böcekleri İtler ve Biz” seyirciyle buluşmaya devam ediyor
Mert Öner’in yönettiği, Buğra Gülsoy ve Serhat Teoman’ın oynadığı, Sam Shepard’ın “True West” oyununa yepyeni bir bakış: Cırcır Böcekleri, İtler ve Biz. İki kardeş. Kentli, eğitimli bir senarist. Ormanlara sığınan, özgür ruhlu bir hırsız. Aynı ağacın üstünde farklı mevsimlerde iki kardeşin birbirini keşfetme, birbirine dönüşme hikayesi. Kentin doğayla, sanatın ticaretle, eğitimin cehaletle, hayallerin gerçeklerle savaşı. Peki hangisi daha zor, kalmak mı gitmek mi? Oyuncu kadrosunda Serhat Teoman ve Buğra Gülsoy’un yanı sıra Burak Sarımola ve Ayşe Lebriz Berkem’in de yer aldığı ve yönetmen koltuğunda Mert Öner’in oturduğu “Cırcır Böcekleri İtler ve Biz” 29 Kasım Çarşamba akşamı Maximum Uniq Hall sahnesinde seyircilerle buluşacak.

Çalgılı çengili geleneksel güldürü “Hafiye”

Proje tasarımı Kamil Aras Demir’e ait olan ve yönetmen koltuğunda Gülçin Fırtına’nın oturduğu “Hafiye”nin hikayesi İstanbul’da, Üsküdar’ın bir mahallesinde başlıyor. Üç kız kardeş dadılarıyla beraber, eski ahbapları İsmail Efendi yardımı ile, apar topar yeni bir eve taşınırken; peşleri sıra sırlarını, aşıklarını, alacaklılarını ve şenliklerini de getirirler. Mahallenin çiçeği burnunda ‘Hafiye’ si Kavuklu Hamdi’nin, geleni gideni bitmeyen bu mahallede müşteri bulması ise pek de zor olmayacaktır. Ortaoyunu ile günümüzün olaylarının müzikal şekilde harmanlayarak seyirciyle buluşturan ve oyuncu kadrosunda Gökhan Güvenatam, Kamil Aras Demir, Alpay Abdulselam Erkmen, Eylül Ezgi Yılmaz, Gülçin Fırtına, Orhan Uzun, Bülent Arslan, Hanife Varol, İlknur Seren ve Kubilay Yenileyen’in yer aldığı Nefneperla yapımı “Hafiye” 19 Kasım Pazar akşamı Torium Sahne’de 27 Kasım Pazartesi akşamı ise Hilltown Sahne Küçükyalı’da tiyatro severlerle buluşacak.

Reşat Nuri Güntekin’in ölümsüz eserinden sahneye “Yaprak Dökümü”

Reşat Nuri Güntekin’in, bu ölümsüz eseri “Yaprak Dökümü” bu kez, romandan yeni bir uyarlama ile tiyatro izleyicileriyle buluşuyor. Emekli Mutasarrıf Ali Rıza Bey, hayatı boyunca insanların paradan daha kıymetli şeylerin varlığına inanmaları gerektiğini savunmuş ve kendisi de bu şekilde yaşamaya özen göstermiş etmiş bir insandır. Ancak, giderek zorlaşan maddi koşullar ve yetişme çağındaki kızlarının “modernleşme” çabaları, aileyi tam anlamıyla bir felakete sürükleyecektir. 1940’lu yılların çalkantılı Türkiye’sinde; Ali Rıza Bey ve ailesinin çerçevesinde, “Batının yanlış değerlerine özenmenin” ve maddi değerlerin, yaşamsal gereksinimleri aşarak, insanları ve dolayısıyla aileleri nasıl bir uçuruma sürüklediğinin acıklı ve ibret verici öyküsünü anlatan “Yaprak Dökümü” Hakan Altıner rejisi ile 18 Kasım Cumartesi akşamı Duru Tiyatro Ataşehir, 20 Kasım ve 25 Aralık Pazartesi akşamı Trump Sahne’de tiyatro severlerle buluşacak.

ALAN Kadıköy’ün ilk prodüksiyonu “Kayıp Adımlar” 23 Kasım’da başlıyor

Moliere ödüllü Fransız yazar Denise Bonal’in 1990’ların sonunda yazdığı “Kayıp Adımlar” ülkemizde ilk defa seyircisiyle buluşuyor. Uyarlama olarak sahnede izleyiciyle buluşmaya hazırlanan oyun aynı zamanda ALAN Kadıköy’ü ilk prodüksiyonu olarak öne çıkıyor. “Kayıp Adımlar Salonu” Fransız mimarisinde garlar, adalet sarayları, meclis gibi kamusal binalarda bulunan, içinden geçildiğinde hedefe varılan holü tanımlaktadır. Bekleyişin yarattığı zamansızlığı yansıtan ve dış dünyayla bir geçiş, bir eşik olan bu salon; aynı zamanda muhalefetin, kayıpların, seçil(e)meyenlerin de yeridir.
İzleyiciyi hayali bir tren garında; gidip dönenlerin ve dönmeyenlerin, kavuşup ayrılanların, zorla gönderilenlerin ve gidemeyip kalanların hikayesine tanık olmaya davet eden “Kayıp Adımlar”ın yönetmen koltuğunda Zeynep Özden oturuyor.

“Kayıp Adımlar” hem yoğun bir göç aldığımız hem de çok fazla göç verdiğimiz bugünlerde gitmek ve kalmak, yolun kendisi ve attığımız ya da atamadığımız adımlar üzerine düşünmek için izleyicileri Türkiye’de zaman içinde şehrin ve yurttaşların hafızasından silinmiş olan “Tren Garı”nda buluşmaya davet ediyor. Oyuncu kadrosunda Ayşe Tunaboylu, Başak Meşe, Basma Seiba, Berfin Ertan, Bilge Çınar, Bucan Ekin Şimşek, Gökçe Burcu Zümrüt, Mehmet Okuroğlu, Onur Camcı, Sedat Can Güvenç, Serpil Göral, Ulaş Akşit, Ali Mir Zercek, Muhammet Emin Usta ve Tuğçe Semiz’in yer aldığı ve Alan Kadıköy’ün fuayesinden merdivenlerine tüm mekânı bir “Kayıp Adımlar Salonu”na çeviren sezonun en yenilerinden “Kayıp Adımlar” 23 Kasım Perşembe ve 29 Kasım Çarşamba akşamı ALAN Kadıköy’de izleyicilerle buluşacak.

Tek kişilik büyüleyici bir performans “Ben Çoktan Gidersiniz Sanmıştım”

Bir adam, sözlük, Thom Pain, yalnızlık, çocukluk, bir arı ya da kelimeler, bencillik, aşk, kaybetmek, çok aşk, çok kaybetmek ve bir köpek; kocaman gözleri olan bir köpek. Tek kelimeyle kusursuzluk diye tarif edilen bir aşkın içinde çok severken gidebilmek ya da romantizmin jargonunun dengeli olmak, beraber zaman geçirmek, dışarı çıkmak olarak belirlendiği bir dünyada bu kelimelerdeki acıyı anlamak için ciddi sarsılmalar, görme kaybı ve bir yıl evden çıkmama gerekliliği. Gerçek hayatın, insan ve hayvan arasındaki ilişkinin yakın bir örneği olan çok severken kaybedenlerin oyunu “Ben Çoktan Gidersiniz Sanmıştım” Hakan Kurtaş’ın tek kişilik performansıyla 20 Kasım Pazartesi akşamı İzmir Sanat Merkezi ve 24 Kasım Cuma akşamı DasDas’ta tiyatro severlerin karşısında olacak.

“Söz Veriyorum” ile insanlığa, aşka ve barışa övgü

Tiyatro Keyfi’nin yeni eseri “Söz Veriyorum”, çevremizde süregelen savaşların yıkıcılığına karşı insanlığa, aşka ve barışa bir övgü niteliği taşıyor. Bombardıman altındaki kentte yaşam savaşı veren üç gencin yolu neredeyse yıkıntı halindeki sığındıkları evde kesişir. Birbirlerinden başka kimseleri kalmayan Lika, Marat ve Leonidik’in savaş sırasında ve sonrasında yaşadıkları, umutsuzluk ve yıkım içinde yeşeren aşkları, sevgileri, hayal kırıklıkları, sevinçleri, kavgaları ve acıları aralarında ölümsüz bir dostluğa dönüşecektir. Aleksei Arbuzov’un kaleme aldığı eser, Fatoş Sevengil çevirisi ve Kemal Başar rejisi ile sahneye taşınıyor. Oyuncu kadrosunda Savaş Alp Başar, Zelal Barlas ve Efe Can Karakaya’nın yer aldığı tiyatro sezonunun en yenilerinden “Söz Veriyorum” 16 Aralık Cumartesi akşamı prömiyer gösterimi ile Kats Sahne’de seyircisini selamlamaya hazırlanıyor.

 

DasDas’tan yeni tiyatro sezonuna damgasını vuracak iki eser

Dünya yorgunu ve hayattan umudunu kesmiş Pilot Sahara Çölü’nde bozulan uçağını tamir etmeye çalışırken gizemli bir şekilde ortaya çıkan Küçük Prens’in sorusuyla kendine gelir. Sekiz güne yayılan ve bir ömür akıldan çıkmayan bu karşılaşmanın ilk cümlesi: “Lütfen, bana bir koyun çizer misiniz?”dir. Antoine de Saint-Exupéry’nin aynı adlı ölümsüz eserinden, çok farklı bir uyarlamayla sahneye aktarılan “Küçük Prens” 19 Kasım Pazar günü DasDas’ta prömiyerini yapmaya hazırlanıyor. Yönetmenliğini Kayhan Berkin’in üstlendiği ve Taha Tegin Özdemir’in Küçük Prens’e hayat vereceği oyunun oyuncu kadrosunda Deniz Işın, Doruk Şengün, Kenan Ece yer alıyor.

Tiyatronun dehlizlerinden, insanları yüzyıllardır korkutarak uzaklaştıracak kadar karanlık, acımasız ve uğursuz bir hikaye… Hayır, yalnızca bir hikaye de değil, kefareti ödenmemiş bir karşıt hikaye: daha çok insan denen mahlukların sirkinde dehşetle büyüyen ve şok eden bir çığlık. Nümayişlerin, buhranların ve teslim olmuş mantığın çağında, Shakespeare’in Titus Andronicus’undaki canavarca ruhunu ve kurgusunu yakalayıp, onu ve karakterlerini yeniden canlandıran genç yazar Olga Bach, absürt yüzyılımızın tam ortasında, korkunç bir adamın efsanesine sihirle dokunuyor. Canavar ruhlu bir Romalıyı, her şeyin kapitalizm mezbahasında alınıp satıldığı, müteahhitlerin ve sığır tüccarlarının dünyasına hapseden yazarlar tıpkı vahşi bir katliamın çözümlemesi gibi, hırsızlığın, ihanetin, sapkınlığın ve yamyamlığın hikayesini günümüz diliyle anlatıyor.
Zevk korkunun yerine geçince kendi taklidine dönüşüyor. Medeniyet ve sanat ne kadar uğraşsa da dil hepimizi suçlu ilan eden acımasız ve manasız bir kanun haline geliyor. Sonunda korku kendisiyle alay ediyor – ve biz onu kendi içimizde yeniden deneyimliyoruz.
Shakespeare’in ilk trajedi eseri olarak anılan Titus Andronicus’undan genç yazar Olga Helen Bach ve Thomaspeter Goergen tarafından uyarlanan “Titus Kompleks”in yönetmen koltuğunda hayallerimizin sınırlarını zorlayan yönetmen Ersan Mondtag oturuyor. DasDas’ın tiyatro sezonuna en yeni armağanı olan ve oyuncu kadrosunda ise Can Sipahi, Didem Balçın, Doğukan Polat, Elçin Afacan, Ferit Kaya, Mert Fırat ve Onur Dilber’in yer aldığı “Titus Kompleks”, 1 Aralık Cuma ve 2 Aralık Cumartesi günü DasDas sahnesinde seyircisini selamlamaya hazırlanıyor.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Mobilet’te yeriniz hazır
Giriş Yap

Yerelden Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!